Şekerpare , Tosun Paşa ,Neşeli Günler... Bu filmleri hangi kanalda saat kaçta görsek tutulup kalmaz mıyız? Senaryosunu Yavuz Turgul'un yazdığı Şekerpare ,tiyatroya uyarlandı ve Şehir Tiyatroları'nda sahnelenmeye başlandı. Oyunun ilk gösterimi 25 Mart Çarşamba günü Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde gerçekleşti. Üç saat sürmesi gereken oyun alkışlar ve oyuncuların doğaçlamalarıyla geceyarısı bitti ama kimse bundan şikayetçi değildi.
Bilmeyenler veya anımsayamayanlar için kısaca hatırlatmak gerekirse; Şekerpare'nin hikayesi 1800' lü yıllarda Galata’ da geçiyor. Galata esnafının en büyük sorunu, “Komiser Ziver” ve yalakası “İt Hurşit" .Bu ikilinin Galata’ ya her dediğini yaptırmaları , millet azıcık sesini çıkaracak olsa "padişahım çok yaşa diye" bağırmaları ve kurulu düzenlerini bozma eğiliminde olanlara aba altından sopa göstermeleri sadece bana değil tüm salona bugünümüzü ve başımızdakileri düşündürdü. Komiser Ziver'in hiddetlenip Galata Kulesi'nin tepesinden yaptığı bazı konuşmalar bize bağzı malum balkon konuşmalarının sahibini hatırlattı.
Komiser Ziver rolünde Engin Alkan , şimdiden söylüyorum, bence bir efsaneye imza attı. Filmde Şener Şen'in canlandırdığı ve hafızalarımıza kazıdığı karakter, Engin Alkan sayesinde tiyatromuzun da bir klasiğine dönüşecektir diye tahmin ediyorum. Tıpkı Zihni Göktay'ın Lüküs Hayat'ta 28 sene boyunca hayat verdiği Rıza gibi.
Engin Alkan tandığımız, senelerdir keyifle ve takdirle izlediğimiz bir oyuncu olduğundan benim için Şekerpare'deki sürpriz "İt Hurşit" i canlandıran Aybar Taştekin oldu. Aynı anda hem kıskanç, hem korkak hem de tehditkar olurken bizi çok güldürdü. Şekerpare'yi daha ön sıralardan bir daha izlemeyi ve Hurşit'in mimiklerini daha yakından görmeyi çok isterim.
Yüksek temposu hiç düşmeyen, vaktin nasıl geçtiğini anlamadan izleyeceğiniz bir oyun Şekerpare.
25 - 28 Mart'ta Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde,
1 - 4 Nisan'da yine Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde,
16-18 Nisan'da Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde,
Tiyatroya gitmek hep daha zordur, önceden plan yapmak gerekir. Sinemalarda haftanın her günü , günde dört beş seans döner aynı film. Bir yerde yakalarsınız mutlaka. Tiyatroya gitmek içinse aylık programı edinmek, hangi gün nerede oynandığına haftalar öncesinden bakmak icap eder. Ama çok insani bir tarafı vardır tiyatronun. Bir kaç adım ötenizde aşık olurlar, kavga ederler, ölürler, korkarlar...Nefeslerini , adımlarını duyarsınız. Sahnede bir dünya yaratırlar ve siz inanırsınız. Zaten sizinkinden farklı bir dünyanın varlığına inandırılmaya hazırsınızdır. On beş ,yirmi lira verip yapılabilecek en uzun mesafeli yolculuktur tiyatro.
Dünya Tiyatrolar Günü kutlu olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder