17 Ekim 2024 Perşembe

İki Ters Bir Düz

 Okuduğum kitapta örgü örmeyi çok seven bir kadının hikayesinden bahsediliyor. Kocası öldükten sonra tek başına yaşamaya başlayan Edna kendine birkaç tane arkadaş örüyor ve salondaki koltuklara onları oturtuyor. Hırsızlık maksadıyla evi gözetleyen içeridekilerin yatmasını bekleyen adamlar, kadının evde yalnız olmadığını ve misafirlerin uyumaya gitmediklerini görünce planlarından vazgeçiyorlar. Edna'nın el emeği göz nuru arkadaşları bana Cem Yılmaz'ın yıllar önce yaptığı "o kadar fakirdik ki abim kartondandı" esprisini hatırlattı. Neyse...


Nerede o eski ilmek ilmek dokunan, içimizi ısıtan, acımadan geçen yıllara inişli çıkışlı yollara yumuşacık kafa tutan dostluklar diyelim mi o zaman? Sanki tam yeri. 

Konfeksiyon çağının sentetik katkılı, sezonluk, kolayca ulaşılıp vicdan yapmadan vedalaşılan, götünü göbeğini önünü ardını kollamayan crop top arkadaşlıklarına mesafeli bir gülen surat emojisi... 


Öte yandan nasıl ki tüm kazaklarımız hırkalarımız el örgüsü olamaz, bütün arkadaşları da canım ciğerim manevi kız kardeşim seviyesine oturtamayız. Hayatı ve ilişkileri anlamaya çalışırken daha az yıpranmamıza yardımcı olacak çok kıymetli bir farkındalık bu 


Bir de bakım meselesi var. Arkadaşların hassasiyetlerine özen göstermek. Hepsini aynı sıklıkta aynı derecede suyla aynı deterjanla yıkamamak. Kimisi sabun kokulu çekmecelerde ipekler pamuklar arasında bir ihtimam ister. Kimisini pazar poşetinde çantana tık, ses etmez. 


Örgücü Edna'yı 1999'da Vashti Farrer isimli Avustralyalı bir yazar kaleme almış. Hikayenin tamamına ulaşamadım maalesef. Olsun. Elindeki imkanları yeteneği, azmi ve hayal gücüyle birleştirip kendine bambaşka bir dünya yaratan Edna'yı sevmem için bana bu kadarı yetti. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder