20 Mart 2015 Cuma

Aylak Kız Heykel Sergisinde


Ayın dünyamıza her zamankinden yakın olduğu, daha büyük ve daha parlak göründüğü bir akşamdı. Topuklu ayakkabılarının üzerinde yorulmuş iki kadın kolkola yürüyorduk. Mantolarımızın içine işleyen soğuğa rağmen İstiklal Caddesi kalabalıktı. Pera Müzesi'ndeki Giacometti heykel sergisinden az önce çıkmıştık. Dördüncü kattaki büstlere ,ama özellikle de gözlerindeki o ifadeye hayran kalmıştım.

"Caddenin  Odakule'den sonrasına eskiden kurtlar inerdi" dedi arkadaşım beresini kulaklarının üzerine çekiştirirken. Kafamı sallayarak onayladım ama aslında başka bir şey düşünüyordum. Sanatçının bir sözünü asmışlardı duvara. Samimi bir itiraftı veya bir tespit. "Gözleri yapabilmek için. Yalnızca gözleri yapabilmek için. Bana öyle geliyor ki, bir gözü birazcık bile olsa yaklaşık olarak kopya etmeyi başarabilsem başın bütününü elde etmiş olurdum. Başka bir kaygım yok." demiş Giacometti.
Büstleri bu kadar etkileyici yapan bakışlarıydı , evet. Hep öyle olmuyor mu zaten?  Bakışlarla başlayıp, bakışlarda bitmiyor mu her şey? Neredeyse otuz sene önce bize okuttukları " bakmakla görmek arasındaki fark" yazısını hatırladım. Her gün yüzümüze baktığı halde içinde boğulduğumuz kederi görmeyenler de vardı, baktığı her yerde kusur görenler de. Bir papatyaya baktığında orada saklı olan masumiyeti ve kırılganlığı da görebilir bir insan, basitliği ve sıradanlığı da...

Ay mı beni bu hale getirmişti? Şiddetli bir gelgitle yükselip alçalıyordum. Dilini anlamadığımız kirli yüzlü kömür gözlü çocuklar dileniyordu. Yüzlerce insan onlara bakıyor ama görmüyorduk. 
Müze giriş ücretinin alınmadığı bir akşamda Pera Müzesi'nde Giacometti sergisine gitmiştim ve baktığım üç beş heykelde neler görmüştüm. Düne kadar adını duymadığım bir adam ,60 sene önce şekilsiz bir taşa öyle anlamlı gözler koymuştu ki, şimdi o bakışlar beni derin ve bağlantısız mevzulara çekebiliyordu. 

Kimbilir her giden ne alarak çıktı oradan? Umarım her heykelin fotoğrafını çeken o insanlar, bir gün o resimlere geri dönüp dürüstçe uzun uzun bakarlar. İşte o zaman orada kendilerini görürler. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder