12 Şubat 2023 Pazar

Delikler

 Deliklerden içeri kar giriyordu. Gelsin diye günlerce gözlerini gökyüzünden ayırmadan dua ettiği kar, deliklerden evin içine yağıyordu. Dualar döne döne, tane tane, bembeyaz, ağır ağır iniyordu. Deliklerden kan, bok, çamur, balgam, irin fışkırıyordu. Ne sarı, ne yeşil, ne kırmızı, ne siyah. Adını çıkaramadığı bir renkte bir şeyler kusuyordu delikler. Etrafta kötü bir koku. İçinde biraz hayat biraz ölüm. Her şey, dün yaşıyormuş da bugün ölmüş gibi kokuyordu. Delikler büyüyemiyor, bebeler analarının karnından çıkamıyordu. Kan, bok ve moloz dolu bir çuvalın içinde boğuluyordu güneşi hiç görmemiş bebeler. Hiç bir şey kıpırdamıyordu. Deliğin birinden yaşlı bir kadını çıkardılar. Buruşuk yaralı bereli elini gözlerine siper etti. Şaşkın ve sitemkardı. "Dünya var mıymış?" dedi. "Var, teyze, var! Hoşgeldin!" dediler. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder