12 Aralık 2015 Cumartesi

Kızlar... Yüreğim sızlar

Nasıl oldu anlamadım, gökyüzünde gezegenlerin dizilişi mi denk geldi, her ne olduysa, veya şeytanın bacağını kırdık diyelim, bugün çok yakın iki arkadaşımla buluşacağım. Üçümüzün aynı anda aynı yerde bulunması malesef bir yıl içinde en fazla on kez oluyor. Hiçbirimiz Mars'a roket yollayan grupta değiliz ama hep bir yoğunluk, İstanbul trafiği ve çocuğun kurs çıkış saati çok bilinmeyenli bir denklem gibi hep karşımızda. 

Bu mülayim çetenin en aylağı ben olduğumdan kızlarla teketek buluşmalar yapabiliyorum. Enteresan bir şekilde "A" ile buluşursam "E"nin yokluğunda onun muhabbetini yapıyoruz. E'nin evi, işi, sporu, komşusu, sıkıntıları, hayat enerjisi, çatlaklıkları,geçmişi, geleceği, çikolataları, mezeleri... Arkadaşlığımız otuz yılı aşalı bir sene oldu. Had safhada bir sahiplenme duygusuyla E'ye kardeşimiz ve kızımız gibi bir yer biçiyoruz kalplerimizde.

A'nın olmadığı , benim E ile başbaşa yaptığım ikili müzakerelerde ise küçük takımımızın enerji muskası A'yı masaya yatırıyoruz. Kızımızın, işini, patronunu, oğlunun büyüyüşünü, bahçeyi, balkonu, köpeği, yazlığı, şantiyeleri, ustaları konuşuyoruz. A'nın yokluğunda onun  kalemleri, saçları, asude konağı, sabahlığı, komikliği ve hırçınlığı oturuyor üçüncü koltuğa. 

Anna babalar çocuk olmadan önceki hayatlarını hatırlamaz, "bu yokken biz ne konuşuyorduk yahu" derler ya, biz de öyleyiz sanki. 

En çok merak ettiğim ise, E ve A'nın bensiz buluştuklarında ne yaptıkları. Korkarım onlara malzeme yaratma konusunda grubun en verimsizi benim.  Ben kendim bizzat varken bile yok gibiyim. Yolunu kaybetmiş rüzgara kapılmış bir yapraktan farksızım. Kahve, şarap, müze, sergi, Londra... Bitti. 

Birazdan bu yılın muhtemelen son üçlü buluşmasını gerçekleştireceğiz. Her zamanki gibi en erken ben geldim, vakti bol, yoğunluğu az biri olarak. Onlar yine haldır huldır koştur koştur gelecekler. Elinde, eteğinde, cebinde, dilinde anlatacakları olacak. Çok güleceğiz, çok sevineceğim onları gördüğüme. Sen anlat, neler yapıyorsun dediklerinde "iyiyim diyeceğim, sıkıntı yok. Bildiğiniz şeyler, birşey yapmıyorum "

Bir yıl daha geçti. Sıkıntı yok...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder