Sıkıntılı rüyalar görüp, sabahın altısında uyanıyor, başucumdaki cep telefonundan internete girip rüya tabirlerine bakıyorum. Üstüste “ileride başıma çok üzücü şeyler geleceğine işaret eden” rüyalar görüyorum. Bilinçaltıma inip kabuslarıma karışmanız güç biliyorum ama en azından beynimin dibinde telefonla uyumamam konusunda kınayın beni.Biri beni durdursun.
Kar, buz, fırtına derken dışarı çıkmaz oldum. Evde yalnız kalan çocuk ne yapar? Gittim kek yaptım. Yarısını da tek başıma bir oturuşta yedim, bu esnada arka arkaya iki film seyrettim.Biri beni durdursun.
“Beyazlar altında Beşiktaş silueti” fotoğrafını arka odanın penceresinden günde en az on kere çektim. Kar yağarken, güneş varken, martılar komşu çatıya konmuşken, martılar o komik ayak izlerini bırakıp gittikten sonra ... Böyle, böyle nerdeyse yüz resim oldu. Biri beni durdursun.
İnsanların facebookta paylaştıkları gerçek haberleri zaytung sanıyorum. Biri beni durdursun.
Biri beni durdursun, canım Karaköy’de yeni açılan North Shield’ı teftişe gidip bir Irish Coffee’lerini içip ısınmak istiyor.
Ayranım yok içmeye, uçak bileti bakıyorum kaçmaya.Skyscanner’da İstanbul-Londra biletleri için fiyat bildirim alarmı kurdum, fiyat düşünce mesaj geliyor.Mesaj geldikçe “mind the gap” ler kulaklarımda çınlıyor, ama Pound olmuş 4 TL. Kraliçeyi ziyaretin hiç sırası değil biliyorum, biri beni durdursun.
Bitmedi, Sarıyer’deki Sadberk Hanım Müzesi’ndeki Pabuç Sergisi’ne gitmek istiyorum. 127 farklı ayakkabı, bot, terlik arasında kaybolmak, 19-20. yüzyıllarda da kadınların evde kocalarına “hiç ayakkabım yok” deyişlerini hayal etmek istiyorum. Müzekart +’ım sayesinde müzeye 5 TL’ye girmek, kalan parayla Sarıyer’in meşhur kol böreğinden ve kazandibinden yemek istiyorum. Müze sonrası Tarihi Sarıyer Muhallebicisi ve Tarihi Sarıyer Börekçisi’ne gitmeyi planlamak yanlış olmaz düşüncesindeyim.Bu yediklerimden sonra eve kadar yürüsem yeridir ama vapur keyfi ile günü taçlandırmak istiyorum. Sarıyer’den akşam üzeri 6’da bindiğim vapurla hiiiç trafik denen çileyi çekmeden 7’de Beşiktaş’ta olayım diyorum. Yorgunluk kahvemi de vapurda içerim artık.
Böyle işte, oturduğum yerden neler istiyorum böyle, biri beni durdursun.
Eline sağlık harika bir yazı olmuş.
YanıtlaSil