Kırk katır mı kırk satır mı diye sordu o ses.
Kırk kör katırın çektiği bir arabayla, nerede olduğu kimin kurup kimin kaldırdığı muamma bir akıl pazarına götürülmek mi olsun cezan?
Yoksa anlamını bilmediğin kelimelerle kırk satırlık bir mektup yazmak mı istersin, okumayacağını bile bile kendine?
Kırk katırı kırk satırla hecelerine ayırıp bol soğanlı dürüm yapmak, ucuz sigara ve çakma şiir kokan kağıtlara sarıp üç kuruşa satmak istiyorum diyorum.
Ses diyor ki, senin kadar kaliteli deli buralarda az gördüm. Gecelerine zam, gündüzlerine son. Otur! Sıfır!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder